img

Ceren Özdemir
Sanat Bursu

Miktarına değil yararına inanarak yaptığınız bağışlar büyük değişimlerin parçası olmanızı sağlar.


Ceren Özdemir

Ceren Özdemir Ordu Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi 3. Sınıf öğrencisiyken 3 Aralık 2019 tarihinde sapkın bir cezaevi firarisi tarafından hunharca katledildi.

Onun adına kurduğumuz ‘’Ceren Özdemir Sanat Fonu’’ sanat eğitimi gören kızlarımıza gelecek olsun.

21 yaşında hayata veda eden Ceren Özdemir’in adı desteklerimizden yararlanan gençlerimizle yaşasın…

Hakkında
imgimg
img
GO Sanat Fonu

Burs ve Destekler

Ceren Özdemir Sanat Bursu'ndan yararlanmak isteyen öğrencilerimiz her yıl 15 Eylül - 15 Ekim tarihleri arasında başvurularını online olarak yapabilirler. Bu tarih aralığı dışında başvuru kaydı alınmayacaktır.

Destekçi Ol!

Miktarına değil yararına inanarak yaptığınız bağışlar büyük değişimlerin parçası olmanızı sağlar.

img

Bronz Destekçi Ol

Bağışlarınız sanat eğitimi gören gençlerimize gelecek olsun...

img

Gümüş Destekçi Ol

Bağışlarınız sanat eğitimi gören gençlerimize gelecek olsun...

img

Altın Destekçi Ol

Bağışlarınız sanat eğitimi gören gençlerimize gelecek olsun...

img

Platin Destekçi Ol

Bağışlarınız sanat eğitimi gören gençlerimize gelecek olsun...

img

Aklımdasın Kartı

Sevdiklerinin yanında olduğunu
"Aklımdasın Kartı" ile göster!

Fon Yönetim Takımı

Pınar Öztürk Gültekin
Pınar Öztürk Gültekin
Pınar Öztürk Gültekin
Takım Kaptanı
Gökhan Yener
Gökhan Yener
Gökhan Yener
 Takım Üyesi
Ege Eşbeoğlu
Ege Eşbeoğlu
Ege Eşbeoğlu
  Takım Üyesi
Tan Aşkan
Tan Aşkan
Tan Aşkan
  Takım Üyesi
Hasan Nilhan Tercan
Hasan Nilhan Tercan
Hasan Nilhan Tercan
  Takım Üyesi
Fulin Ceren Işık
Fulin Ceren Işık
Fulin Ceren Işık
  Takım Üyesi
img

Ceren Hakkında
Ne Dediler?

Ceren’in hikâyesi, bu evrende varlığını müziği ve dansı ile, neşesi ve heyecanı ile, korkuları ve cesareti ile, hayalleri ve tüm gerçeklikleri ile, ve sevmeyi bütün renkleri ile, dokunduğu hayatlar ve sanatı ile harmanlandığı hikâyesi..

Fikirlerimizi tartışırken gururlu ve kendinden emin kadınlardık; sonra sahilde gülüşüp, hayaller kuran küçük kız çocukları olurduk.
Tüm sınırları silmiş ve yok saymıştık, o sınırların kaybolduğu dünyamızda birlikteyken her şey mümkündü.
Planlarımız vardı yarınlarda, onları ikimiz adına yaşatmayı umuyorum.
Zamanımızın kâinatta büküldüğü
O yerde yetişmeye çalışıyorum sana.
Tanrı’nın şefkatine sığınıyorum.
Dünyanın sonuna bakıyor ve bizi orada hayal ediyorum.
Bir sene önce tam bugün
Sana sarılıyorum, hâlâ.

Sevgiyle.

Rojda Aldemir

Ceren Özdemir annesine dermiş ki ;

"Anne bir gün çok ünlü olacağım. İnsanlar seni gösterip, bak bu Ceren Özdemir’in annesi diyecekler."

Kısacık ömrüne çok büyük anlamlar yükleyen Ceren, Güfer ve Yılmaz Özdemir çiftinin ikinci çocuğu olarak 6 Aralık 1999 Pazartesi günü dünyaya gelir. Abla Gizem ile aralarında beş yaş vardır.

Özdemir ailesi Ordu ili Ulubey ilçesindendir.

Masum, sessiz ve özgüvenli bir çocuk olarak büyür Ceren. Büyüdüğü evin penceresinden Karadeniz’in o muhteşem ve ihtişamlı manzarasıyla başlamıştır güne. İşte ondan ötürü de sanatçıdır Ceren, kaçınılmaz olarak.

Okula gitmek için ısrarlarıyla aileyi bıktırdığında henüz beş yaşında bile değildir. Merkez İlköğretim okulu anasınıfında başlayan eğitim öğretim hayatı Hamdullah Suphi Tanrıöver Ortaokulu, Ordu Güzel Sanatlar Lisesi ve Ordu Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Bölümüyle devam etmiştir.

Ceren’in ilk sahne deneyimi dokuz yaşındayken gerçekleşir. Bağlamayla Hekimoğlu türküsünü söyler, belediyenin düzenlediği bir etkinlikte.

Bağlama çalıyordu Ceren, piyano ve keman da çalıyordu, gitar da... İngilizce ve Korece öğreniyordu, tiyatro yapıyordu. Okuyor ve yazıyordu ve en önemlisi aşkla bağlı olduğu bale yapıyordu. Ceren, gelecek vaadeden başarılı bir balerindi.

Tüm bunları yaparken özel bir bale kursunda küçük kızlara bale eğitimi veriyor ve para kazanıyordu. Evinin eşiğinde cezaevi firarisi bir cani tarafından kalbinden bıçaklanıp da öldüğünde kırmızı pisipisisi çantasındaydı.

3 Aralık 2019 tarihinde katledildiğinde Ceren, annesine verdiği sözü de tutuyordu.Artık Ceren Özdemir adını herkes biliyordu ve Güfer Özdemir’i göstererek “İşte Ceren Özdemir’in annesi” diyordu.

Ruhun şâd olsun güzel kelebek!

Birol Öztürk

Ceren
Galaksinin en güzel parçalarının bir araya gelişiyle oluşmuş, sanata, sevgiye, saygıya ve narinliğe adanmış hayatın, yine galaksinin güzelliklerine dağılışından bahsetmek istiyorum.

Ceren, içinde var olan öz saygıyı, bakış açısını ve attığı her adımı sorgulayarak atan çağdaş bir insandı. Hayallerinin tamamını felsefik bir altyapıya dayandırarak belli bir amaç uğruna bedenini sanatla doyuran, geliştiren, üreten ve tüm deneyimlerini aktarmak isteyen, hem yaşında hem de yaşından olgun Cumhuriyet genciydi.

Onunla sohbet etmek, farklı farklı tartışmaların içine girmek tarifi mümkün olmayan şeylerden bir tanesiydi benim için. Kan bağı bulunmayan abi kardeştik, bu coğrafyayı değiştirme hayallerimiz vardı. Kalpsizler dünyasında kaybolmamak için sanatıyla kalpleri değiştirebileceğine inanırdı, kalpsizin teki yaşam hakkına gasp edene dek bunun için bir çok adım atmıştı.

Yarım kalan hayaller ve hayatlar insanı en çok acıtan. Bu şehrin sokaklarında ondan kalan anılarla yaşarken hüzünlü bir tebessüm oluşuyor yüzümde, sonsuzluğa karışan bedenin hala buralarda, seni tanımak güzel şeydi, sevgiyle...

Adnan Temmuz Hüsem

Sevgili Ceren
Senin isminin verildiği meydan için tasarladığımız özel heykel bugün yerine yerleştirildi. Bu bir kinetik heykel. Tasarlanan bir hareketi heykelin odağına alması demek. Birbirinin içindeki üç farklı kalp birbirinden bağımsız kendi etrafında dönmesi heykeli kinetik yapıyor. Orada olanlar kalplere dokunsun ki dönmeleri devam etsin. Amaç heykelin sürekli hareket halinde olması. Bu süreklilik senin kalbinin attığını ve içimizde yaşamaya devam ettiğini anlatıyor.

Dış mekana dayanaklı malzemeyle yapılan heykelin amacı rüzgar gücü ve güneş ışığının oluşturduğu gölge oyunlarıyla sınırlarını aşarak fiziksel algılamayı duygusal bir harekete dönüştürebilmek. Bu hareket senin sevgi hareketin. Sevgi renginin kırmızı olduğu gibi.

Kinetik heykeli, senin anına armağan olarak multidisipliner tasarımcı Talip Özer ile birlikte tasarladık. Üretim şeklini İstabul’daki atölyeler anlayamadı. Ne mutlu ki Ordulu ustamız mucizeler yarattı.

Kalplerinde sevgi olanlar heykelin şaşırtıcı etkisinin senden geldiğini anlayacaklar.

Sosyal medyada kalbi kirli bazıları acımasızca yapılanı kötülemişler. Bilirim ne sen sorarsın ne ben söylemek isterim. Sana yapılan kötülük kadar kötü kelimeler var.

Ayrıca senin hakkında Birol Öztürk’ün yazdığı kitabı Güzel Ordu derneği olarak hazırlayıp yayınlayacağız. Tasarım işi yine Talip’le bende.

Senin yazdığın yıllık planlar gibi biz de Ordu için yapmak istedilerimizin yıllık planlarını yazıyoruz.

Kısmette ne kadar varsa...

İyi ki doğdun Ceren

Uğurcan Ataoğlu